Çevrimiçi Dil Sözlükleri

side partner

Temel Çeviriler
İngilizce		Türkçe
partner n	(business associate)	ortak i.
	The chef was a business partner of the restaurant owner.
	Şef, lokanta sahibinin iş ortağıydı.
partner n	(spouse)	eş, partner i.
	Sleep can be difficult if your partner snores.
	Eşi horlayanlar için uykuya dalmak oldukça zordur.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Ek Çeviriler
İngilizce		Türkçe
partner n	(police: colleague) (polis)	çalışma arkadaşı, görev arkadaşı i.
	While he searched the suspect, his partner searched the car.
partner n	([sb] who dances with another)	dans partneri i.
	John dances well, and Mary likes to be his partner in the waltz.
partner n	(in a game)	tenis partneri i.
	Jane and Dave played tennis with John and his partner, Mary.
	Ray's bridge partner that night was a Frenchman.
partner n	(working on joint task) (aynı görev üzerinde çalışan)	partner i.
	Work with a partner to create a role play based on the scenario you have been given.
partner with [sb] vi + prep	US (associate as partners)	ile ortak olmak f.
	The sportswear company has partnered with a tech firm to develop a range of wearable devices.
partner [sb]⇒ vtr	(join with)	işbirliği yapmak f.
	He partnered his brother in the cooking contest.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Bileşik Şekiller:
İngilizce		Türkçe
business partner n	([sb] in joint commercial arrangement)	iş ortağı i.
	My business partner had to sign the note as joint owner.
partner in crime n	(criminal: accomplice)	suç ortağı i.
	Jen and Jeric are partners in crime.
partner in crime n	figurative, informal (close associate) (mecazlı)	suç ortağı i.
		yakın arkadaş i.
	Lovely to see you again, my dear. And is this gentleman your partner in crime?
silent partner, also UK: sleeping partner n	figurative (business investor with no active role)	sessiz ortak, idari işlere karışmayan küçük ortak i.
	Dad's only a silent partner in the business: he never gets involved in decision making.
sparring partner n	(in boxing practice)	(başka bir boksörle) antrenman maçı yapan boksör i.
	Oscar earned extra money serving as a sparring partner for the champ.
sparring partner n	figurative (in debates)	kendisiyle sürekli tartışmaya girilen arkadaş/dost i.
	Your sparring partner in today's debate will be Simon Wilson.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

side partner' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

• Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.

"side partner" için Google Çeviri'nin tercümesine göz atabilirsiniz.

Diğer dillerde: İspanyolca | Fransızca | İtalyanca | Portekizce | Romence | Almanca | Hollandaca | İsveççe | Rusça | Polonyaca (Lehçe) | Çekçe | Yunanca | Çince | Japonca | Korece | Arapça